Geçtiğimiz günlerde memurlara 2016 ve 2017 yıllarında verilecek zam oranları açıklandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in açıklaması sırasında sarfettiği bir cümle beni bu yazıyı yazmaya itti.
Öncelikle, memurlara 2016 yılı için yüzde 6+5, 2017 yılı içinse yüzde 3+4 zam yapıldığını belirtelim. Buna göre memurlar 2016’nın ilk altı ayında yüzde altı, ikinci altı ayında da yüzde beş zam alacak. Beni bu yazıyı yazmaya itense Bakan Bey’in bu oranları açıklarken 2016 yılı zam oranının “kümülatif olarak yüzde 11,3 olacağını” söylemesi. Ben bu ifadeye televizyonda denk geldim ancak aynı ifade milliyet.com.tr’de de yer alıyor, şuradan ulaşabilirsiniz.
Bu açıklamayla ilgili şöyle bir sorun var, Faruk Çelik böyle yüzde 11,3 vurgusu yaparak aslında zammın sanıldığının aksine yüzde 11’den de fazla olduğunu vurguluyor. Bu ise en basitinden bir yanlış bilgilendirme. Bakan’ın söylediği şu açıdan doğru: Aralık 2015’te 100 TL maaş alan bir memur Temmuz 2016’da 111,3TL maaş alacak, ve böylece maaşında Aralık ayına göre yüzde 11,3’lük bir artış olacaktır. Ancak bakanın açıklamasında sanki bu 11,3 rakamı memurların 2016’da alacağı toplam zam oranıymış gibi yansıtıldığı için canım sıkıldı.
Bence yetkililer bu açıklamayı dört işlem bilmeyen, ya da daha doğrusu matematik düşünmeye üşenen, matematik düşünmekten sakınan toplulukların olduğu gibi kabul edeceğini bildiği için bu şekilde yapıyorlar. Yoksa kendilerinin bu önermenin doğru olmadığını bilmeleri gerekir diye düşünüyorum.
Memurların 2016’da alacağı gerçek zam da aslında şu şekilde: 2015 Aralık’ta 100TL alan bir memur 2016’nın ilk altı ayında toplam 636TL maaş alacak. Aynı yılın ikinci yarısında ise 667,8TL maaş alacak. Böylece bu kişinin eline 2016 yılı boyunca eline 1303,8TL para geçecek. Bu miktar onikiye bölünerek bu kişinin 2016 yılı aylık ortalama maaşının 108,65TL olduğu görülebilir. Bu da aslında memurlara verilen gerçek zam miktarının yüzde 8,65 olduğu demek.
İşte biz bilimsel eğitim, temel bilimler ve en başta matematik eğitiminin bir toplumun ilerlemesi için ne kadar önemli olduğunu boşuna söylemiyoruz. Doğru düzgün hesap yapabilen, düşünen, sorgulayan bir birey için bu hesabı yapmak hiç de zor değil. Ancak tam da aksine toplumda matematikten anlamamak övünülerek söylenen bir şey olduğu ve sürece yöneticler rahat rahat böyle kelime oyunlu açıklamalar yapmaya ve insanları yanlış bilgilendirmeye devam edecektir. Bakanın bu açıklamasını duyup da “Bir dakika ya…” deyip bu işte bir yanlışlık olduğu hissine kapılacak kadar bir matematik içgüdüsüne erişmenin çok da zor olmadığını düşünüyorum.
Hatalıysam bildirin.